7 Temmuz 2007 Cumartesi

Michael Jackson


Pop Müzik

Doğum Yeri : Indiana/USA

Doğum Tarihi : 29 Ağustos 1958


Michael Jackson müziğinin ötesinde dünya eğlence sektörünün ve onu besleyen batılı kitle kültürünün ortaya sürdüğü bir metadır.

Kariyeri : Babası Joseph, Michael Jackson’ın müzik ve dansa olan ilgisini fark edince, vaktini ve gücünü onun eğitimine ve gelişimine harcadı. Yoğun çalışmalar sonucunda 8 kardeş olan Jackson ailesinden Michael, Marlon, Tito, Jermaine, Jackie “Jackson 5” grubunu oluşturdular. 1964’de Jackson 5 profesyonel anlamda çalışmaya başladı. Bir yıl içinde Jackson kardeşler şarkılarını ve danslarını Harlem, New York’a taşıdılar. Harlem’in ünlü Apollo tiyatrosunda sahne alan Jackson 5 salonu doldurdu ve amatör şov yarışmasında birincilik ödülünü aldı. 1969 yılına kadar Jackson 5 konserlere ve gece şovlarına devam etti. Dönemin en başarılı r&b plak şirketi olan Motown’un kurucusu Berry Gordy’nin Jackson 5 grubunu dinlemesi ile grubun önü açıldı.Beatles’dan sonraki en hızlı çıkışı yakalayan Jackson 5 arka arkaya yaptıkları başarılı albümler ile kitlelerin ilgisini kazandı. Listelerde 1 numaraya çıkan hitler I Want You Back, ABC, The Love You Save ve I’ll Be There hala çalınan ve tanınan klasikler haline geldiler.


Artık tek başına

Motown kısa zaman içerisinde Michael Jackson’un solo yeteneklerini keşfetti. 1971-76 yılları arasında Got To Be There, Rockin’ Robin, I Wanna Be There, Ben single’ları yapıldı. Ardından Music&Me, Forever Michael ve The Best Of Michael Jackson solo albümleri piyasaya çıktı. Bu albümler ile Michael Jackson’un kariyerinin ne denli güçleneceği belli oldu.

Michael solo çalışmaları ile beraber Jackson 5 ile beraber çalışmaya devam etti. Grubun ilk üç albümleri Diana Ross Presents Jackson 5, ABC, Third Album piyasaya çıktı. Üçü de satış listelerinde ilk beşe kadar yükseldi. Albüm için çalışmadıkları dönemlerde kapalı gişe dünya turnelerine çıktılar. Alt grup olarak o sıralar tanınmayan Commodores isimli bir grup ile Lionel Richie eşlik ediyordu. Motown için 11 albüm yapan Jackson 5, 1976’da ilerleyen yıllarda Sony Müzik olacak olan CBS şirketi ile anlaştılar. Aynı yıl içine Motown, Jackson 5 Anthology karışık albümünü piyasaya çıkarttı. Jackson 5, Motown’dan ayrılana kadar 100 milyon albüm sattı.The Jacksons Grup, ismini The Jacksons olarak değistirdi. Solo kariyerine başlamak için Jermain Jackson Motown’da kaldı ve yerine küçük kardeş Randy geçti. The Jacksons, daha önce olduğu gibi hit üretmeye devam etti. İlk albümleri The Jacksons’da yer alan Enjoy Yourself şarkısı single olarak bir milyondan fazla sattı. CBS televizyon kanalında yaptıkları bir gösteri ile kız kardeşleri Rebbie, La Toya, Janet ekranlarla tanıştılar. Bu dönemde Michael Jackson kendini geliştirme imkanı buldu. Kariyerlerinde ilk kez kendi başına albüm yapma şansı yakaladı. Destiny albümü ile Michael Jackson hit bestecisi olarak da ün salmaya başladı. Albüm, iki milyondan fazla satıldı.


Off The Wall

1979’da Michael Jackson yetişkin bir sanatçı olarak ilk solo albümünü çıkarttı. Bu albüm ile pop müzik ve şov dünyasının öne çıkan bir tipi haline gelen Michael Jackson ilk Grammy ödülünü kazandı. Albümde yer alan single’lar Don’t Stop ‘till You Get Enough, She’s Out Of My Life ve Off The Wall, bütün listelerde 1 numaraya kadar yükseldiler ve milyonu aşan rakamlarda satıldılar. Off The Wall albümü Amerika Birleşik Devletlerinde 5; dünya genelinde 8 milyon dan fazla sattı. Solo kariyeri ile beraber The Jacksons ile çalışmaya devam eden Michael Jackson besteci ve yazar olarak gücünü platin albüm olan Triumph ile ıspatladı. Bu albümün dev turnesinde The Jacksons 34 şehirde konserler verdiler ve 5,5 milyon dolarlık bir turne cirosu elde etti. Atlanta Çocuk Vakfı için 100,000 dolar getiren bir konser verdiler. 1982’de Michael Jackson, Diana Ross için The Muscles şarkısını yazdı. E.T. (Extra-Terrestrial) albümü ile en iyi çocuk albümü olarak bir Grammy daha kazandı.


Thriller

1982’de yayınlanan Thriller albümünün ilk single şarkısı The Girls Is Mine (Paul McCartney ile düet), milyonu aşan satışları ile albümün yolunu açtı. Thriller, noel başında müzik mağazalarına girdi. Aynı günlerde radyo ve televizyonlara çıkan ikinci single Billy Jean ile albüm satışları birkaç hafta içinde bir milyonu aştı. Üçüncü single Beat It ile Michael Jackson ismi pop dünyasının dışına da taşındı. Rock müziğin efsane gitaristi Eddie Van Halen’in da çaldığı Beat It kısa zamanda rock radyolarında da boy gösterdi. The Jacksons, Motown’un 25 yıldönümü için hazırlanan özel televizyon şovu için tekrar bir araya geldi. Bu televizyon programında Michael Jackson tek başına Billy Jean şarkısını ve tarihe geçen Moonwalk dansını yaptı. Sadece Amerika içinde 50 milyon seyirciyi ekran başına toplayan şov, dünyada da milyonlarca televizyonda yayınlandı. 1983’de Thriller’ın satışları 10 milyonu geçti ve tarihte en çok satan albüm olarak rekorlar kitabına geçti. Bir başka rekor, Thriller klibi ile kırıldı. 14 dakikalık bu klip 900,000 adet satılarak en yakın takipçisini geride bıraktı. Albüm bir çok ödüle hak kazandı; 8 Grammy, 7 Amerikan Müzik Ödülü, 4 Siyah Altın Ödülü, 4 Amerikan Video Ödülü, 3 MTV Ödülü ve People’s Choice Award.


We Are The World

1984’de Michael Jackson ve kardeşleri Victory albümünü çıkarttılar. Thriller’ın sürmekte olan etkisi ile “Victory” çift platin oldu ve Jacksons’ın en çok satan albümü haline geldi. Uluslararası basının büyük ilgisi sayesinde Jacksons’ın Victory turnesi büyük ilgi gördü. Michael Jackson, bütün turne gelirinin bağışlanacağını ilan etti. Bunun üzerine Hollywood Ticaret Odası, yıldızlar geçidine Michael Jackson’un özel yıldızını ekledi. Kariyerinin bir başka başyapıtı olan We Are The World’u 1985’de Lionel Richie ile beraber besteledi. 40’dan fazla sanatçının katıldığı We Are The World, en çok satan single olma özelliğini hala koruyor. Single satışlarından elde edilen gelirin bir kısmı, Afrika’da hüküm süren açlık ile mücadele için harcandı. Michael ve Lionel, bu performanslarıyla Yılın Şarkısı Grammy Ödülü’nü kazandılar.


Bad

1987’de I Just Can’t Stop Loving You ile Michael Jackson tekrar dünya müziğinin gündemini belirledi. 31 Ağustos’da müzik mağazalarına giren albüm, müzik piyasasının gördüğü en büyük sipariş olarak tarihe geçti. Bir başka ilk: Albümde yer alan Man In The Mirror, The Way You Make Me Feel, Bad, I Just Cant Stop Loving You single’larının hepsi, listelerde 1 numarada kalmayı başardı. Michael, 127 konserlik dünya turnesine çıktı. Turne, 1989’un Ocak ayında 125 milyon dolarlık ciro ile Bad için üçüncü bir dünya rekoru kırmış oldu. Daha önce Thriller ile elinde tuttuğu En Çok Satan Klip rekorunu 94 dakikalık Moonwalker ile kıran Michael (1 milyon satış), 1989’da çıkan Michal Jackson…The Legend Continues ile (500,000 satış) eski rekorunu bir kere daha geçti. Bad ile Michael Jackson sayısız ödül ve ünvan kazandı. Dehasının bütün bu ödüllerden daha belirgin kanıtı, dünya çapında elde ettiği satış rakamlarıdır. Toplam 110 milyon albümü satılan Michael Jackson, Jackson 5, The Jacksons ve arada çıkarttığı solo albümleri de eklendiğinde, 210 milyonluk satış rakamlarına ulaşıyor.


Dangerous

1991’de MTV Video Vanguard ödülünün adı, sanatçının onuruna Michael Jackson Video Vanguard olarak değiştirildi. Bir ay sonra Black Or White yayınlandı ve 7 hafta boyunca 1 numarada kaldı. Albümünde yer alan single yine bütün listelerde en üst sıralara kadar yükseldi. In The Closet 6 numaraya, Jam 3 numaraya yükseldi. Albüm dünya genelinde 17 milyon adet sattı. Dangerous dünya turnesinde Michael Jackson, her gittiği ülkede bir numaralı gündem oldu. Sadece Japonya’da, 500,000 seyirci Michael Jackson’u izledi. 1993 yılında bütün dünya basını Michael Jackson’ın müziğini ve kliplerini yayınlıyordu. 27. Superbowl maçının devre arasında sahne alan Michael Jackson, 100 milyon Amerika’lıyı ekran başına toplayarak bir başka rekora imza attı. Kitle kültürünün rantiyecileri 24 Şubat 1993’de 35. Grammy ödüllerinde Michael Jackson’un Yaşayan Efsane ödülünü verdi. 9 Mart’ta Soul Train Müzik ödüllerinde bir başka balon ödül olan Yılın Hümanisti ödülünü aldı.

Marilyn Manson


Marilyn Manson, gerçek adıyla Brian Warner, 1969' da Canton Ohio'da epey dindar bir ortamda dünyaya geldi. Ufak tefek zayıf Brian hemen her gün mahallede ki çocuklardan dayak yiyordu. 8 yaşındayken komşunsuun tacizine uğramıştı, ailesi de ona yardim amacıyla onu pahalı bir katolik okuluna gönderdiler. Bu sayede Brian daha da nefret edilen bir çocuk haline geldi. Her gün katolik dini üzerine dersler görüyor, çıkışlarda da dövülüyordu ve evde sapık bir büyükbabası vardi. Brian içinde biriken tüm öfke ve tepkiyle müziğe yöneldi.

"Eğer o zaman müziği keşfetmeseydim şimdiki dururumum çok daha farklı olurdu ve büyük ihtimalle çok daha karanlık. Jeffrey Damher ve Richard Ramirez gibi seri katillerin yaşamlarını okudum ve onları anlayabiliyorum. Onların nereden geldiklerini ve ne yaşadıklarını anlıyorum ve aramızdaki fark benim bir dereceye kadar kendimi ifade edecek bir çıkış yolu bulmuş olmamadan başka birşey değil. Onlar bunu yapamadılar. Belki de yaptığımız tek şey bir yardim ve ilgi çağrısıdır yalnızca, tek fark ise bu çağrının aldığı biçim." demiş Manson.

Marilyn Manson and the Spooky Kids

1989’da Marilyn Manson adını çağın iki büyük ikonundan aldı; (Marilyn Monroe ve ünlü yönetmen Roman Polanski’nin karısı Sharon Tate’i katleden Manson ailesinin lideri, seri katil Charles Manson).Daisy Berkowitz ile karşılaşan Marilyn Manson, 1990’da iki kişi daha bularak “Marilyn Manson and the Spooky Kids”i kurdular. Artık herkesin bildiği gibi grubun hepsinin isimleri ünlü bir kadın ismi ve bir seri katil soyadından oluşuyordu. Keyboard’çu Madonna Wayne Gacy, basçı; Gidget Gein de isimlerini bu şekilde oluşturmuşlardı. “Bir sürü talk show seyrederim ve kadın Hollywood yıldızlarıyla seri katilleri aynı potada eritmeleri, her şeyi sansasyonel haber düzeyine indirgemeleri beni çok şaşırtır” diyor Manson. Farklı müzikleri ve abartılı sahne şovlarıyla Marilyn Manson and the Spooky Kids Florida’nın death metal ortamının underground sahnesinde gittikçe ünlendiler.

Bir süre sonra baterist yokluğu nedeniyle kullanılan drum machine yerine Sara Lee Lucas gruba alındı. 1990’daki en önemli olay NIN’in lideri Trent Reznor’la tanışılmasıydı.1991’de ilk demo kasetleri “After School Special”u aynı; sene içinde kasetleri “Lunchbox”ı çıkardılar. Bunlardan önce de prodüktörlüğünü kendilerinin yaptıkları birçok promosyon kasetleri bulunuyordu.1992’de Slammie ödüllerinin yılın en iyi grubu, en iyi sert alternative grup kategorilerine aday gösterildiler. İsimlerini kısaltıp Marilyn Manson yaptılar. Potrait of an American Family Son demoları “Refrigerator”dan sonra Mayıs 93’de Trent Reznorın yeni kurduğu plak şirketi Nothing (Interscope) ile anlaştılar. O seneki Slammie ödüllerine beş dalda aday oldular, Yılın En iyi Grubu ve “Dope Hat” ile Yılın Şarkısı ödüllerini aldılar .(Bu arada Dope Hat’in video klibinde Anton LaVey’de yer alıyordu.) 1994-96 yılları;nda da En iyi Grup, En iyi Video, En iyi Albümödüllerini aldılar. Temmuz 1994’de onüç parçalık albümleri “Potrait of an American Family”i çıkardılar.Albüm kapağı Marilyn Manson’ın bir saatlik çalışmasının ürünü, içerik ise tam bir saldırıydı. 93’de basçı Gidget Gein’in yerini Twiggy Ramirez aldı. Ramirez (Jeordie White) Florida’lı metal grubu Amboog-A-Lard’da çalmış 922de Slammie’de En iyi Ritim Gitarist ödülüne layık görülmüştü.

Bu albümden iki single “Get Your Gunn” ve “Lunchbox”çıktı.(Şarkının esin kaynağı Amerika'da öğrenciler tarafından silah olarak kullanılması yüzünden yasaklanan metal beslenme çantalarıydı, şarkının videosunda ise arkadaşlarından dayak yiyen küçük bir çocuk saçlarını iki yandan kazıyıp beslenme kutusuyla saldırı için hazırlıklar yapıyordu) 1994'ün Ağustos ayında Marilyn Manson , Nine Inch Nails ile bir turneye çıktı. Bu konserler sırası;nda yapılan çılgınlıklar Marilyn Manson’ın ününü arttırmaya yetecek de artacak cinstendi. Salt Lake City’de Manson’ın çalmasına izin verilmeyen NIN konserinde Papaz Manson adında sahneye çıkan gizemli şahsın bir Mormon incilini paramparça etmesi bunlardan ilkiydi. Yine 1994’de Dallas’da Marilyn Manson Sara Lee Lucas’ın bateri setini yaktı, bu olaydan sonra Lucas’ı gören olmamıştı.Twiggy’e göre bu aşırı bir tepkiydi. Tepkinin sebebi ise o sırada hala bateri çalmakta olması belki de. (Bu olayın internette görüntüleri de var.)

Sara Lee Lucas’ın yerini Ginger Fish aldı. Danzing turnesine yeni bateristleriyle katıldılar, turnede Korn da vardı. 22 Haziran 1995’de Manson ikinci kundakçılık olayını; gerçekleştirdi, bu seferde John Stewart Show’da sahneyi yaktı; ve tabii ki anında binadan kovuldular.

Smells Like Children
Aylarca süren turneden sonra ekip ” Smellls Like Children” EP’si üzerinde çalışmaya başladı. “Smells Like Children” Marilyn Manson’ın favori şarkıları;nın ve sample edilmiş tuhaf seslerin bir birleşimiydi. Albüm gerçekten kan donduran bebek ağlamalarının sample edilmiş haliyle başlıyordu. Albümde üç tane cover vardı. Mtv ödüllerinde Metallica ile karşı karşıya gelmelerine sebep olan “Sweet Dreams (Are Made Of This)” bunlardan biriydi. “I Put A Spell on You” ise daha önce Screamin Jay Hawkins yorumuyla “Natural Born Killers”ın Marilyn Manson yorumuyla ise “Lost Highway” in soundtarck albümlerinde yer almıştı;. Yine diğer cover “Rock’n Roll Nigger” Patti Smith’in kendi yorumuyla “Natural Born Killers”a soundtrack parçası olmuştu. “Natural Born Killers”ın soundtrack’inin yapımcısı ise Trent Reznor’dı. (Bu bağlantılar hep dikkatimi çekmiştir.) Özellikle “Sweet Dreams” Marilyn Manson’ın geniş kitlelere ulaşmasını sağlayan en önemli parçaları sayılır. Birçok hayranı onları bu parça sayesinde tanıdı.

Antichrist Superstar
Eylül 95’deki altı aylık turneden sonra yeni albümleri “Antichrist Superstar” ın kayıtlarına başladılar. Albümü yapmak onlar için gerçekten güç olmuştu. Albüm kaosa tehlikeli bir şekilde yaklaşıyordu. Oluşumu sırasında grup elemanlarının yaşad&ıkları albüme yansımıştı.. New Orleans’da eski bir cenaze evinde yapılan kayı;tlar sırasında grup elemanları stüdyodan hiç ayrılmadılar, uykusuz kaldılar, uyuşturucu kullandılar ve uyuyacakları zaman aletlerin arasında çadır kurdular. Tüm bunların sonunda albümün tamamlanmasına az kala Daisy Berkowitz gruptan ayrıldı, yerine Zim Zum alındı. 8 Ekim 1995’da piyasaya sürülen albüm ilk haftada 132.000 sattı. Albümde sosyal eleştiri oldukça yoğundu. Küfürrler az ama saldırı çk daha fazlaydı. Marilyn Manson: “Bu albüm kendileri için yarattıkları günahlardan dolayı Tanrının Amerika’ya gönderdiği ceza olacak, ve umarım ben Hristiyanlığı sona erdirmiş adam olarak anılacağım.” Marilyn Manson “Antichrist Superstar” ı Beatles’in “White Albüm”üne benzetiyor: “Oradakilerde hiç konserda çalınmamış, stüdyoda bestelenmiş şarkılardı. Bu albümde öncelikli şey tavrımızı ortaya koymaktı”

Mechanical Animals
“Mechanical Animals”da “Antichrist Superstar”ın içerdiği ruh haline göre white bir albümdü. Bu albümde Marilyn Manson kafayı uyuşturuculara takmıştı;. Ayrıca 10 yıldır simya ve tarot dersleri alan Manson bu yönünü albüme yansıttı.” Mechanical Animals”daki harfleri karıştırdığınızda karşınıza “Marilyn Manson is An Alchemical Man” cümlesi çıkıyordu. Manson’ın yeni imajı ise “Omega”ydı. Albün kapağının Amerika’daki bazı müzik marketlerde sansürlenmesi bu albüme gelen en komik tepkiydi. Aslında bu albüm çok fazla saldı;rı; da içermiyordu, hatta daha çok Marilyn Manson’ın kendisiyle ilgiliydi.Özellikle uyuşturucu sorunu ençok işlenen konuydu ki buna da en iyi örnek “Coma White” diyebiliriz. Albümün hazırlanma açamasında grup elemanları çok göz önündeydi. Devamlı dergilere kapak olmuşlar ve albüm hakkında hiç bir giz bırakmamacasına konuşmuşlardı. Marilyn Manson “Mechanical Animals”ı David Bowie’nin “Ziggy Stardust”ına benzetiyordu ve yine ona göre grup olarak da “Tin Machine” gibiydiler. “Rock is Dead”in “Matrix” in soundtrack parçası olması ve “Coma White” ın klibinde Manson’ın eski sevgilisi (nam-ı diğer Jawbreaker) Rose Mcgowan’ın oynaması albüme popülerlik katan unsurlardı ve bunun bazı hayranların pek hoşuna gitmediği de söylenebilir.

HolyWood

Manson’ı;n şu an piyasada ki son albümü Holy Wood. Aslında” Mechanical Animals” ile “Holy Wood” arasında bir de konser kayıtlarından oluşan albümleri “The Last Tour On Earth” var, bu albümde daha önce Manson albümlerinde yayınlanmamış olan sadece 2 parça var; “Astonshing Panorana of the Endtimes” ve “Get My Rocks Off”. Son haberlere göre Marilyn Manson’ın son albümü olan “Holy Wood”un albüm kapağı nedeniyle satışı durdurulmuş. Ama zaten Marilyn Manson’da bunu önceden düşünüp çoktan alternatif albüm kapakları yapmışlar. Ayrıca yine “Disposable Teens”in klibinde Marilyn Manson’ın papa kılığına girmesi tepki alan diğer bir olay.

Albüm 19 parçadan oluşuyor ve dört bölüme ayrılmış: “In The Shadow”, “The Androgyne”, “Of Read Earth”, “The Fallen”. Albümden çıkan diğer bir klip ise "Fight Song" için çekilen oldu. Mtv'de şu ana kadar en çok çıkan Marilyn Manson videolarından biri olduğu söylenebilir. Son günlerde ise "Tainted Love" cover'ı için çekilen videolarına gündüz saatleri dahil sık sık rastlanabiliyor. Hatta pop listlere girmiş durumda bu parça ve Number One'da dahi görebiliyoruz. Marilyn Manson 30 yaşına kadar öleceğini tahmin ediyordu, hala yaşıyor ve değişiyor Manson herkes ve hepimiz gibi. Belki içindekileri döküyor artık bir bir ve 30 yaşında ölmeye değil 50 yaşında huzurlu bir adam olmaya hazırlanıyor Brian Warner. Tıpkı diğer eski asiler gibi.


Hakkında bilinmesi gerekenler

• 1989 yılında Marilyn Manson and the Spooky Kids adıyla Florida'da kuruldu. Marilyn adı Marilyn Monroe'dan, Manson ise Roman Polanski'nin eşini öldüren seri katil Charles Manson'dan alındı.


• Yerel bir ödül olan Slammy'i defalarca evindeki raflara koyma şerefine nail oldu.


• İnternet daha ülkemizde yaygınlaşmadan 1994'te Marilyn Manson'ın yüzlerce fan sitesi yapılmıştı.


• Manson ve ekibinin Smells Like Children albümünün olaylı turnesi tam beş ay sürdü.Grup elemanları ve Manson ağır solunum yolu rahatsızlıklarından dolayı oksijen çadırında sahneye cıktı. Manson'ın ağır bronşiti yüzünden turnenin son birkaç konseri de iptal oldu.


• Mechanical Animals albümünde canlanan Manson karakteri Omega ismi ile hayranlarının katkılarıyla günümüzdeki orijinal ve kimilerine göre radikal halini aldı.


• Colorado'da Manson hayranı Dylan Klebold ve Eric Harris'in 12 sınıf arkadaşını ve bir öğretmeni öldürdü. Manson'ın kariyeri boyunca başına gelen en gerçek ölümü gözler önüne serdi.


• 1999 tarihli Holy Wood albümü ile birlikte Manson ve grubu gerek diğer müzik gruplarından gerekse kamuoyundan tehditler almaya başladı. Kendi yaptığı albüm kapağı yasaklandı.


• Yaşanan katliamdan sonra grubun çehresi bir nevi yumuşamaya başladı.


• Manson, striptizci Dita VonTeese ile hiç de insan üstü olmayan bir ilişkiye başladı ve bu hikayeleri Mart 2005'te evlenmeleri ile mutlu sona bağlandı.


Asparagasları

• Grup üyesi Glean Danzing'in turne otobüs şoförü ile homoseksüel ilişki içerisinde olduğu.

• 1996'nın Halloween şovunda Marilyn Manson'un intihar edeceği.

• 4 kaburgasını kendi seksüel fantezileri için aldırdığı.

• 30'una gelmeden uyuşturucudan öleceği

Pentagram


Pentagram, kuruculuğunu Hakan Utangaç ve Cenk Ünnü'nün yaptığı bir Heavy Metal grubudur.


Ülke: Türkiye

Kuruluş Tarihi: 1986

Üyeleri; Hakan Utangaç

Cenk Ünnü

Metin Türkcan

Murat İlkan

Tarkan Gözübüyük

Web Sitesi: Pentagram


Grup Tarihi

Müzik hayatına ilk başlangıçları, Kenan Bozoğlu'nun da aralarında bulunduğu bir üçlü olarak Bursa'da bir lise grubu kurdukları döneme raslar. 1984 yılında kurulan grubun adı, Thunders 'dır. 1986 yılına gelindiğinde ise, Cenk Ünnü ve Hakan Utangaç, Pentagram adlı yeni bir oluşumla karşımıza çıkarlar. Pentagram'ın temellerinin atıldığı bu ilk dönemde, grupta, Hakan Utangaç gitarist ve vokalistliği, Cenk Ünnü ise bateristliği üstlenmekteydi. Pentagram'ın bu kuruluş aşamasında bas gitaristliği ise, ikilinin, Kaan adlı bir arkadaşları üstlenmişti. Takvimler 1987 yılını gösterdiğinde, Pentagram grubuna, bas gitarist olarak Tarkan Gözübüyük katıldı. Sonrasında ise; solo gitarda harika işler çıkaran Ümit Yılbar'ın katılımıyla Pentagram grubunun kadrosu şekillenmiş oldu.


Grup, ilk ciddi sahne deneyimini, İstanbul Moda’da, bir düğün salonunda yaşadı. Buradaki konserde , yaklaşık 200 kişilik bir izleyici grubuna seslenildi. Sahneyi, vokalistliğini Gökhan Semiz 'in (Grup Vitamin vokalisti) üstlendiği AC/DC tarzında müzik yapan bir grupla paylaşmışlardı. Pentagram'ın bu konserde , 5 tane şarkı çalması planlanmıştı. Ancak, henüz beşinci şarkıya gelinmeden, masalar, sandalyeler kırıldı. Türkiye ilk kez Trash Speed Metal müzikle tanışıyordu. Bu coşku içinde düğün salonunda kırılmadık masa, sandalye vs. kalmadı. Konser bittikten sonra; Pentagram üyeleri, düğün salonundaki hasardan dolayı oluşan zararı da karşılamak zorunda kaldılar. Bu konser daha sonra, “Efsane Moda Konseri” olarak hafızalara kazındı. Bu konseri, Cenk Ünnü şöyle anlatıyor:


” O yıllarda şimdiki kadar rock - metal dinleyen insanlar çok çok azdı. Öyle 14 -15 kişi bir araya gelip beraber müzik dinlerdik, müzik yapmaya çalışırdık genellikle. Bakırköy tayfası, Avcılar tayfası gibi kodlamalar vardı. Üstümüze o zamana göre çok ters sayılacak şeyler giyerdik; bilekliklerimizi kendimiz hazırlardık Mercan'dan piramitler alıp. Çok laf yedik, tepki çektik. Öyle bir dönemdi, hatta kolsuz t-shirt giymenin bile homoseksüellik sayıldığı yıllardı. Sonra Rambo çıktı da insanlar alıştılar buna, 80'ler güzeldi ama Türkiye için zor yıllardı. Dünya' da da heavy metalin sıçrama yaptığı; enstrümanların kalitesinin arttığı heavy metalin en güzel günlerini yaşadığı dönemlerdi. Türkiye' de, darbe sonrası, yasakların olduğu; insanlara yapılan baskıların getirmiş olduğu stres ve zorlukları yaşadık bizler. Öyle bir nesil olarak yetiştik...


İlk konserimizi Moda'da verdik bir düğün salonunda. O zamanlar eski Vitamin grubunun solisti Gökhan vardı ( Allah rahmet eylesin trafik kazasında öldü...) İşte, onun vokal yaptığı şu an ismini hatırlayamadığım AC/DC tarzında Türkçe sözlü müzik yapan bir gruba konuk olduk. 5 parça çalıp inecektik ama biz daha 5. parçaya gelemeden birden her şey yıkıldı salonda. Sandalyeler, masalar her şey kırıldı. Türkiye'de verilen ilk speed metal konseriydi ve yaklaşık 150 -200 kişi koskoca düğün salonunu yıkmıştı. Daha sonra düğün salonun sahibi geldi "ne oluyor" filan dedi. Yine biz ödemek zorunda kaldık kırılanların masraflarını..."


Bu dönemde, Pentagram, ilk albümlerini çıkarmak için çalışmalara başlamıştı. Açık Hava Tiyatrosunda verdikleri konser sonrası, solo gitarist Ümit Yılbar, grupla yollarını ayırdı. Yeni bir solo gitarist arayışına giren grup, Ümit Yılbar’ dan boşalan yere, solo tekniği çok gelişmiş olan Murat Net ’i getirdi. Kadro tamamlandıktan sonra, albüm kayıtlarına başladılar. Albümün kayıt aşaması yaklaşık 10 ay sürdü. 1990 yılında, NEPA Müzik etiketiyle “Pentagram” albümü, müzik piyasasındaki yerini aldı. Grup, yurtdışında da, adından söz ettirebilmeyi hedefliyordu; bu nedenle, albümdeki şarkıların tamamı İngilizce sözlüydü. Albümün kapak tasarımı ise; yarışma sonucu belirlenmişti. Yarışmaya katılan 120 adet kapak resminin arasından, Tunç Örer isimli katılımcının eseri olan bir suluboya çalışma, kapak resmi olarak seçilmişti. Albümde; "Intro (Wreck), Rotten Dogs, Mephistopheles, Metal Not Dead, Los Magandos, Asharoth, Bloody Gilliotine, Powerstage, Dimensions Of Death, Pentagram ve Deceptive Bells" şarkıları yer alıyordu. Özellikle, "Rotten Dogs ve Powerstage" şarkıları, hit oldu. Powerstage şarkısı, Pentagram severlere ithaf edilmişti ve kurulan hayran kulübüne “Powerstage” adı verilmişti. Albüm satışları çok iyi gitmeye başladı. İlk olarak 5.000 adet basılan albüme olan yoğun talepten dolayı, albümün ikinci basımı da yapıldı. Yaklaşık 30.000 adet satan albüm, metal müzik tarzında bir rekora imza atmıştı.


Grup, bu ilk albümle birlikte birçok konsere çıktı. Bu konserler de çok başarılı geçiyordu. Konser kayıtlarından oluşan bir albüm çıkarma fikri oluştu ve çok geçmeden bu fikir, meyvasını da verdi. Konser kayıtlarından oluşan, “Live At The Trail” albümü yayınlandı. Bu albümde, vokalistliğe Bartu Topbaş ve solo gitardan ayrılan Murat Net ’in yerine de, yine bu işte ustalaşmış bir isim olan Demir Demirkan 'ın geldiğini görüyoruz. Albüm kapağında, Pentagram logosunun altında dikenli teller ve Mosh işareti yapan Pentagram severlerin resmi vardı. Bu albümde ise; "Trail Blazer (Enstrümantal), Rotten Dogs, Peace Sells (Megadeth cover), Mephistopheles, Brain On The Wall (Los Magandos isimli şarkının devamı niteliğinde), Rotten Dogs (Kolombiya’da bir rock programının yayınında Pentagram anlatılıyor ve sonrasında Rotten Dogs çalıyor), Anarchy in the Uk (Sex Pistols cover), Powerstage" şarkıları yer alıyordu.


Pentagram, birçok konser verdikten sonra, 1992 yılında Nuclear Blast firması etiketiyle Trail Blazer albümüyle müzik piyasasındaki yerini aldı. Grup, bu albümün hazırlıklarına başlamadan tekrar kadro değişikliğine gitti ve İsveç’e giden Bartu’nun yerine, vokalist olarak Ogün Sanlısoy getirildi. İlk albümde olduğu gibi, bu albümde de şarkıların hepsi İngilizce sözlüydü. Bu albümle birlikte grup kendi stillerini, müzik piyasasına iyice benimsetmeye başlamıştı. Albümün kapak tasarımı bu sefer daha sadeydi. Tasarımda sadece alışılmış Pentagram logosu ve albüm ismi yer alıyordu. Albümde; "Secret Misilse, Living On Lies, Trail Blazer (Enstrümantal), Vita Es Morte, Fly Forever, Time Bomb, Over The Line, The Planet, Brain On The Wall, No One Wins The Fight, Vita Es Morte (Live) ve Powerstage (Live)" şarkıları yer alıyordu. Bu albümde işlenen genel tema, anti-militarizm; dünyadaki kötü gidişe ve savaşlara karşı isyan etme fikriydi. Yeni albümle birlikte, yine birçok konsere çıktılar.


1995 yılında, Demir Demirkan gruptan ayrılarak ABD’ye gitti. Sonrasında ise; vokalistliği yürüten Ogün Sanlısoy, solo albüm çalışmaları yapmak istediği için gruptan ayrıldı. Vokale; Sawdust ve Cherooke gruplarında solistlik yapmakta olan Murat İlkan getirildi. Bu sırada, 2 senelik bir ayrılığın ardından; Demir Demirkan gruba geri döndü.


Pentagram, yeni bir albüm çıkartmak istiyordu ve bunun için Türkiye’de faaliyet gösteren Raks Müzik firmasıyla iki adet albüm hazırlamak için anlaşma imzalandı. Raks Müzik stüdyosunda albüm hazırlıklarına başlandı. Hazırlanan albümün mix’lerini Charles Turkmen yaptı. Steve Smart isimli bir başka yapımcı ise Avustralya’da albümün son hazırlıklarını tamamladı. 1997 yılına geldiklerinde, yeni albümleri olan “Anatolia” piyasaya sürüldü. Albüm, 13 şarkıdan oluşuyordu ve grup; tarihinlerinde bir ilke imza atarak bu albümde 3 tane Türkçe sözlü şarkıya yer vermişti. Uzun süredir müzik piyasasının içinde olan grup, bu albümle satış rekorları kırdı. Bu albümde, kendi metal soundlarının üzerinde Anadolu ezgileri de göze çarpıyordu. Albümde; "1000 In The Eastland, Anatolia (İngilizce versiyon), Dark Is The Sunlight, Gündüz Gece (Aşık Veysel cover), Stand To Fall, Give Me Something To Kill The Pain, Welcome The End, Anatolia (Türkçe versiyon), On The Run, Time (Enstrümantal), Behind The Veil, Fall Of Hero ve Sonsuz" şarkıları yer alıyordu. Bu albümle birlikte, ilk kez Pentagram seyircisiyle tanışan Murat İlkan, başarılı vokaliyle dikkat çekti ve kendini sevdirdi.


Albümün ardından grup, çeşitli konserlere çıktı. Bu konserlerden en çok ses getireni olan "Açık Hava Konseri" ni albüm haline getirdiler. 1999 yılında çıkan bu Canlı Performans albümünün adı konserdeki coşkulu Pentagram hayranlarının hep birlikte “Popçular Dışarı” diye ettikleri tezahüratlardan alan “Popçular Dışarı” oldu. Bu albüm, Pentagram'ın söylemiyle, Türkiye'de 4. bir kuvvet haline gelen "medya" ya ithaf ediliyordu... Albümün kapağına da, bolluk ve bereketi simgeleyen "Bereket Tanrısı" heykelinin bir resmi konulmuştu. Bu live albümde; "Intro, Before The Veil, Behind The Veil, Welcome The End, No One Wins The Fight, G.S.T.K.P., Vita Es Morte, Gündüz Gece, Black Magic (Slayer cover), Rotten Dogs, 999 (Enstrümantal), 1000 In The Eastland ve Anatolia (Türkçe versiyon)" şarkıları yer alıyordu.


Bu albüm çıktıktan sonra, solo işler yapmak isteyen Demir Demirkan gruptan ayrıldı. Demir Demirkan'ın ayrılmasıyla oluşan boşluğu, aynı zamanda grubun gitar teknisyenliğini de yapmakta olan Onur Pamukçu doldurdu.Bu kadroyla, değişik konserlere çıkan grup, 1999 yılında Kemancı Rock Bar’ da konser vermeyi planlamıştı; fakat konsere birkaç gün kala ülkemizin yaşadığı deprem felaketi nedeniyle konser iptal edildi. Bir süre duraklama dönemine giren grup, yaşanan deprem nedeniyle ülkemize gelen, içinde ABD Başkanı Bill Clinton ve birçok devlet başkanının bulunduğu bir seyirci topluluğuna karşı 12 Kasım 1999’da Lütfü Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda “Gündüz Gece” parçasını çalarak devlet başkanlarını, tabir-i câizse coşturmuştu.


Ancak, o günlerde, Pentagram adına olumlu sayılabilecek bu gelişmelerin yanısıra, Türkiye gündeminden kaynaklanan olumsuzluklar da yaşanmaktaydı. Yine o dönemlerde, ülke gündemini işgal eden , “Satanizm” olaylarından, "Pentagram" isminden ve toplumdaki önyargılardan dolayı en fazla etkilenen ve haksız suçlamalara hedef olan da, Pentagram grubu oldu...


Tam da bu sıralarda, EP'yi çıkartmaya karar verildi. Askerlik görevlerini tamamlayan grup elemanları, 2000 yılında Noise Record müzik şirketiyle 4 albümlük bir anlaşma imzaladı. Türkiye’ de çıkacak olan albümleri için ise; Böcek Yapım'ı tercih ettiler. Grup, EP’yi çıkartmak için hazırlıklara başladı. Çıkartacakları EP’yi albüme dönüştürme fikri oluştu ve sonrasında ise 2 albüm çıkarmak istediler. Bu albümlerden biri Türkçe sözlü, diğeri ise İngilizce sözlü olacaktı. Bu arada gruba, Metin Türkcan katıldı. 2000 yılında prodüktör Charles Turkmen’ le birlikte albüm hazırlıklarına başlandı. Albümün kayıtları Yunanistan’da bulunan Sierra Studios’ta yapılırken bir yandan da albüm, İstanbul’da bulunan grubun kendi stüdyosunda son şeklini alıyordu. 2001 yılının sonlarına doğru “Unspoken” isimli yeni albümleri müzik piyasasındaki yerini aldı. Yurt dışına da gönderilecek olan bu albüm için, ilk albümden bu yana, grubun adı olan Pentagram üzerinde de çeşitli değişiklikler yapıldı. Çünkü, yurt dışında da aynı isimli bir grup vardı ve bundan dolayı, bir karışıklığın oluşmasına meydan vermemek için, önce, grubun ismi "The Pentagram" olarak değiştirildi, ancak daha sonra bu yeterli görülmeyip, sadece yurtdışında kullanılmak üzere, “Mezarkabul” (mezarkabul kelimesinin anlamı, "bir imamın ölünün üzerine attığı bir avuç toprak"tır.) adı seçildi. Bundan sonra, Türkiye’ de Pentagram, yurt dışında ise; Mezarkabul adıyla yer anılacaklardı... Albüm; "We Come From Nowhere, In Esir Like An Eagle, Unspoken, Lions In A Cage, For The One Unchancing, Mezarkabul (Enstrümantal), Take My Time, Pain, Puratu, This Too Will Pass ve For Those Who Died Alone (Enstrümantal)" şarkılarından oluşuyordu. 2002 yılında ise, daha önceden karar verdikleri Türkçe sözlü albüm, Böcek yapımla “Bir” adı altında albüm raflarındaki yerini aldı. Albümde; "Tigris (Enstrümantal), Bir, Şeytan Bunun Neresinde, Bu Alemi Gören Sensin (Aşık Veysel Cover), Mezarkabul (Enstrümantal), Sır, Kam (enstrümantal), Ölümlü ve F.T.W.D.A. (Enstrümantal)" şarkıları yer alıyordu. Tamamen Türkçe sözlü olan bu albümle birlikte, grup yine bir ilke imza attı. Yeni albümle birlikte çeşitli konserlere ve televizyon programlarına çıkan grup, bir süre sonra derin bir sessizliğe girerek, Pentagram hayranlarını üzdü. Piyasada ve Pentagram severler arasında, "grup dağıldı" diye çeşitli söylentiler yayılıyordu. Grup üyelerinin hiçbirinden net bir açıklama da gelmediği için birçok hayran grubun dağıldığını düşünüyordu.


Grup elemanları bu arada farklı işlerle yaşamlarını devam ettiriyorlardı. Cenk Ünnü, kendisine ait olan Pena Müzik Evi’ni işletiyordu. Hakan Utangaç, piyasadaki pek çok müzisyenin video klip yönetmenliğini üstleniyor, grafik tasarımla ilgileniyor; diğer üç elemansa, müzik piyasasında kişisel çalışmalarıyla yollarına devam ediyorlardı. Tarkan Gözübüyük, prodüktör olarak; Murat İlkan, Cem Köksal’ a vokalist olarak ve Metin Türkcan ise; hem Şebnem Ferah’ın, hem de Ogün Sanlısoy’un solo gitaristliğini üstlenerek müzik piyasasındaydılar. Grup adına ise bir gelişme göze çarpmıyor ve haddinden fazla uzun süren bu sessizlik, Pentagram hayranlarını iyice üzüyordu...


Pentagram bu suskunluğunu geçtiğimiz günlerde bozdu. Müjdeli bir haber, hayranları sevince ve heyecana boğdu! Bu haber, 2006 yılının sonlarına doğru, Kasım ve Aralık aylarında verilmesi planlanan üç konser için, Pentagram'ın, tekrar stüdyoya kapanarak provalara başladığı şeklindeydi. En şaşırtıcı gelişme ise, eski bir Pentagram üyesi olan Demir Demirkan'ın, yeniden gruba dahil olması ve provalara da diğer üyelerle birlikte katılması haberiydi. Ama bu şaşkınlık kısa sürdü çünkü gruba tekrar döneceği düşünülen Demir Demirkan'ın grupta kalmayacağı açıklandı. Pentagram'ın, bu konserlerden gelecek tepkilere göre yeni bir albüm çıkarma fikrine sıcak bakacağı ümidi de şu sıralar bütün Pentagram severlerin heyecanını ve merakını artıran bir etken. Pentagram fanlarının tek isteği, yaşanılan bunca zorluğun sonrasında hakkettikleri başarıyı yakalayan Pentagram'ın, uluslararası müzik platformunda da adını kabul ettirmesidir.


Grup Üyeleri

Hakan Utangaç: Gitar & Vokal

Tarkan Gözübüyük: Bas Gitar & Vokal

Murat İlkan: Vokal

Metin Türkcan: Gitar & Vokal

Cenk Ünnü: Davul


Eski Üyeler

Demir Demirkan:gitar & vokal

Ogün Sanlısoy :vokal

Murat Net :gitar & vokal


Albümleri

1. Mezarkabul Pentagram

2. Trail Blazer

3. Anatolia

4. Popçular Dışarı

5. Unspoken

6. Bir

Dream Theater

Dream Theater, Amerika/New York'tan çıkmış Progresif Metal grubudur. 90'ların başında Amerika'da başlayan Progresif Metal hareketinin Queensryche ve Fates Warning ile beraber en büyük grubudur. Grup müziğinde progresif rock ve heavy metali, jazz temelleri ile birleştirmiştir. Hayat ve felsefe gibi derin konulardan etkilenen şarkı sözleri ile progresif metalde yeni bir yol açmış, birçok grubun müziklerini etkilemişlerdir.

Tarihi

Yaklaşık 20 yıldır resmi olarak müzik yapan Dream Theater, Berklee'de okuyan bas gitarist John Myung, gitarist John Petrucci ve davulcu Mike Portnoy tarafından kurulmuştur. Daha sonra Petrucci'nin çocukluk arkadaşı Kevin Moore'un da katılımıyla grup "Majesty" adını aldı. Yaptıkları ilk deneme albümün başarıya ulaşması sonucu "Majesty" isminin başka bir grup tarafından kullanıldığını öğrenip, Mike Portnoy'un babasının tavsiyesiyle grubun adı eski bir sinemadan esinlenerek "Dream Theater" olarak ilk ve son kez değiştirmişlerdir. Grubun ilk albümü (When Dream and Day Unite) 1989 yılında piyasaya sürüldü. Bu albümden sonra müzikal farklılıklar yüzünden vokalist Charlie Dominici gruptan ayıldı ve onun yerine Kanadalı James LaBrie gruba katıldı. En büyük çıkışı 1992'de ikinci albümleri "Images and Words" albümüyle gerçekleştirdiler. İlk konserlerini Iron Maiden'ın katkısıyla gerçekleştirdiler. 1994'te Awake albümünü çıkaran gruptan Kevin Moore ayrıldı ve yerine Derek Sherinian geldi. 1995'te A Change Of Seasons albümünü 1997'de çıkan Falling From Infinity albümü izledi. Daha sonra gruba Jordan Rudess girdi ve 1999'da Metropolis Part 2 yan başlıklı Scenes From A Memory adlı konsept albüm çıktı. Bu albümde Nicholas diye biri hipnoz ile geçmiş yaşantısına döndürülür ve geçmiş hayatında Victoria adlı bir kadın olduğunu ve iki erkek kardeşin ona aşık olması sonucu yaşanan sorunları görür (Bu hikayenin başı da Images and Words albümünde Metropolis Part 1 olarak anlatılmıştır). Daha sonra deneysel albümler yapan grup 2002'deki 6 Degrees Of Inner Turbulence adlı 2 CDlik bir albüm yaptılar. 2003'te ise kariyerlerinin en sert albümü olan Train Of Thought piyasaya sürüldü. Grup iki kere Türkiye'ye geldi. Biri 6 Degrees turnesinde, biri ise Octavarium turnesinde (Train Of Thought turnesinde de gelmek istememlerine rağmen daha sonra iptal edildi). Dünyanın en büyük progressive gruplarından biri olan Dream Theater son albümünü (Octavarium) 2005 yılında piyasaya sürüldü. Özellikle aksak ritimlere ağırlık vermeleri, uyumu gelişmeye açık ("progressive") tutarak müziği farklı bir noktaya taşımaları bakımından sektöre katkıları olmuştur. Grup üyelerinin hepsi birçok albümde değişik müzisyenlerle çalışmış, değişik projeler dahil olmuştur. Gitarist John Petrucci 2005 yılında Steve Vai ve Joe Satriani ile beraber G3'te çalmış ve G3 Live in Tokyo isimli albümde yer almıştır. Ayrıca kendisinin Suspended Animation adında tek başına albümü de vardır. Mike Portnoy da defalarca Dünyanın en ünlü davul dergilerine kapak konusu olmuş , dünyanın en iyi davulcularından biridir. Rudees gruba katılmadan önce ünlü basçı Tony Levin, Petrucci, Rudess ve Portnoy Liquid Tension Experiment adı altında iki albüm çıkarmıştır. John Petrucci nin "Rock disipline" Mike portnoy'un "progressive drum concepts" John Myung'un "progressive bass concepts" isimli eğitim videoları vardır.Çok kaliteli ve güzel müzik yapar.

Grup Elemanları
* James LaBrie - vokal,
* John Myung - bas gitar,
* John Petrucci - gitar,
* Mike Portnoy - davul,
* Jordan Rudess - klavye

Diskografi

Albümler
* When Dream And Day Unite - 1989
* Images And Words - 1992
* Awake - 1994
* A Change Of Seasons - 1995
* Falling Into Infinity - 1997
* Scenes From A Memory - 1999
* Six Degrees Of Inner Turbulance 2 CD - 2002
* Train Of Thought - 2003
* Octavarium - 2005
* Systematic Chaos - 2007

Konser albümleri
* Live At The Marquee - 1993
* Once In A LIVEtime - 1998
* Live Scenes From New York (3 CD) - 2001
* Live At Budokan (3 CD) - 2005
* Score - 20th Anniversary World Tour (3 CD) - 2006

Single ve EP
* Another Day - 1992
* Lie - 1994
* The Silent Man - 1994
* A Change Of Seasons - 1995
* Hollow Years - 1997
* Through Her Eyes - 2000

Therion

Therion, İsveçli Death/Senfonik Metal topluluğudur.

Kuruluşu 1990'ın da ötesinde olan Therion'un tarzı gerçekten oldukça özel... Metalin içindeki seslerden daha benzersiz ve daha özgün sesleri yaratmaya çalışan bu İsveçli grup, senfonik öğeleri, opera tadındaki vokalleri ve Orta Çağ'a özgü koroların mükemmel uyumunu kullanarak klasik metal ve gotik kavramlarını birlikte işleyerek ortaya büyüleyici bir tarz çıkarıyor.Grubun tarihi , 1987 yılında Blitzkrieg adlı grubun kurulmasıyla başlar, sözü geçen grup Christofer Johnsson adlı vokalist, gitaris ve besteci kişilik tarafından İsveçte Stokholm kenti yakınlarında kurulmuştur. Blitzkrieg grubunun ilk kadrosunda Christofer Johnsson bas gitar, Peter Hansson gitar ve Oskar Forss davul çalıyordu.Blitzkrieg grubunun yaptığı müziğe değinmek gerekirse;genellikle Motörhead,Venom,Slayer ve Metallica gibi Heavy Metal ve Black Metal öncü gruplarının etkisinde kaldığını söyleyebiliriz.Blitzkrieg grubu tüm bu kadrosuna rağmen sadece iki kere konser verebilmiş ve hiç demo kayıt yapamamıştır.Zaten 1988 yılında;grup üyeleri dağılma kararı almış,ve grup tarihten silinmiştir.Blitzkrieg'in dağılmasından bir kaç ay sonra,Chris gitara geçmiş ve Peter Hansson ile birlikte yeniden çalışmaya başlamıştır.Kurulan bu yeni grubun adının Megatherion olmasını kararlaştırdıktan sonra,Gothic Metal öncülerinden sayılan Celtic Frost grubunun müziğinden ilham alarak müzik yapmaya başladılar.Aradan biraz zaman geçtiğinde ise Oskar tekrar gruba döndü ve eski Blitzkrieg kadrosu tamamlanmış oldu.Fakat şimdi tek eksik bir bas gitaristti,bu eksiği de Dismember adlı İsveçli Death Metal grubunda çalan Erik Gustafsson adlı basçıyla giderdiler.Tüm bunlar olduktan sonra grubun ismi Therion olarak değiştirildi ve grup müzik hayatına başladı.15 yıldır art arda çıkan albümlerdeki klasik etkiler ve korolar, Johnsson'un karizmatik vokallerinden sonra yeni bir ticari marka haline geldi. Grup, ilk başlarda daha çok black ve death metale yönelik albümler çıkardı. 1990'da "Time Shall Tell", 91'de "Of Darkness", 92'de "Beyond Sonctorum" ve 93'te "Symphony Masses : Ho Drakon Ho Megas", bu tarzla raflardaki yerini almıştı. 1994'de kısa bir molanın ardından tekrar iş başına dönen grup, bir yıl sonra iki albümle hayranlarının karşısına çıktı. "Beauty In Black" ve "Lepaca Kliffoth"... 1996'da çıkan albüm ise "Siren of the Woods" adını taşıyordu. Peşpeşe kaydedilen etkileyici çalışmalarla müzik piyasasında önemli bir yer edinen topluluk, aralıksız çalışmaya devam ederek 1996'nın ortalarında bir albümü daha diskografisine ekledi: "Theli"... Bu albümde grup, klasik müzikle metali birleştirdi. Bu özgün çalışmanın ardından Christofer ve grubu, aynı tarzı sürdürme konusuna odaklantı. Bundan sonraki albümler daha senfonik olacaktı.1997'de "A'arab Zaraq Lucid Dreaming" piyasaya sürüldü. Grup bu albümden "Bizim 10. yıldönümü albümümüz" diye söz etti. Kendilerini senfonik öğelere o kadar kaptırmışlardı ki bundan sonraki albümler tamamıyla senfonik black ve gotik metal türünde olucaktı...1998'in sonlarına doğru "Vovin" çıktı. Bu albümde kullanılan soprano vokaller, Orta Çağ'ın klasik müziği ve operasını eşsiz bir çekicilikle simgeliyordu. Öne çıkan parçalar arasında "The Rise Of Sodom And Gomorrah", "Eye Of Shiva" ve "Clavicula Nox" sayılabilir.Bir yıl sonra sunulan "Crowning of Atlantis" albümünde de yine önceki gibi opera görkemi kullanılmış, etkili bayan ve erkek vokaller, tarzın başarıyla sürdürülmesinde önemli rol oynamışlardı. 2000'de "Deggial" çıktı... Black metalle klasik opera öğelerinin eritmesiyle ortaya çıkan tarz, bu albümle tam etkisini gösterdi. Thelide yakalanan hava, gruba bambaşka bir özellik katmış, bu türün devamlılığı kaçınılmaz olmuştu.. Grup elemanlarından biri, bazı parçaları için "Metallica'nın gitarını, Richard Wagner'in operasını düşünün.. İşte bu bizim karışımımız!" demişti... "Sphinx's Seven Secret" ve albümle aynı adı taşıyan "Deggial"in ön planda olduğu çalışmayı 2001 çıkışlı "Secret of The Runes" izledi. Bu kez eski Kuzey Avrupa gelenekleri temel alınmıştı. Dokuz dünyayı anlatan bir ağacın temelini oluşturduğu felsefe, albümde her şarkının bir ağacı ve birdünyayı simgelemesiyle canlandırılmıştı.Therion, bir yıl sonra "Live in Midgard" ile yeniden müzikseverlerin karşısına çıktı. En sevilen parçaların bir arada olduğu iki cdlik albüm, Therion hayranlarının arşivinde bulunması gereken önemli bir seçki.

Diskografi

* 1990 Time Shall Tell [EP]
* 1991 Of Darkness
* 1992 Beyond Sanctorum
* 1993 Ho Drakon Ho Megas
* 1995 Beauty In Black [EP]
* 1995 Lepaca Kliffoth
* 1996 Theli
* 1997 A'arab Zaraq Lucid Dreaming
* 1998 Vovin
* 1999 Crowning Of Atlantis
* 2000 Deggial
* 2001 Secret Of The Runes
* 2002 Live In Midgard [Live]
* 2004 Sirius B* 2004 Lemuria
* 2006 Celebrators Of Becoming [DVD]
* 2007 Gothic Kabbalah

Özlem Tekin

Özlem Tekin, (d. 18 Kasım 1971' Kaliforniya-A.B.D.) Türk müzisyen.

Babası Prof.Dr.Talat Tekin'in Berkeley Üniversitesi'nde öğrenim görevlisi olması nedeniyle uzun bir süre ABD'de kaldı. İlk öğretime başlamadan önce Türkiye'ye geldi. İlk öğretimi Fransızca eğitim veren Tevfik Fikret Lisesi'nde okudu ve bu süre boyunca piyano dersleri aldı. Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nda eğitim gördü ve 1992 yılında mezun oldu.

İlk olarak Grup Lokomotif’ten solistlik yapması için teklif aldı. Şebnem Ferah ve Ebru Bank (Eroğlu) tarafından Bursa'da temelleri atılan Volvox grubunda solist ve klavyeci olarak görev aldı.1994 yılında solo çalışmalarına başlayan şarkıcı 1995 yılında ilk solo albümü Kime Ne?'yi çıkarmıştır. Bu albümdeki Aşk her şeyi affeder mi? parçası hit olmuştur.

İkinci albümü Öz ile istediği ilgiyi toplayamayan sanatçı, ardından Laubali ve Tek Başıma albümlerini yayınladı. Remixlerden oluşan Rock'n Coke albümü sponsorlar tarafından konserlerde ücretsiz dağıtılmak üzere basıldı. Müzik marketlerde yer alamayan bu albümüyle alternatif müziğe daha da yaklaştı.Mucizeler Komedisi adlı müzikli tiyatro oyununda yer alan şarkıcı 2005 yılında 109876543210 isimli albümünü piyasaya çıkardı.2006 yılında Cem Yılmaz ile başrolünü paylaştığı Hokkabaz adlı sinema filminde yer aldı. 2007 başında Burhan Öcal ile Maçolar adlı dizide rol aldı. Dizi tutmayınca yayından kaldırıldı.2007 yılı başında hayran sitesi önderliğinde, Özlem Tekin Bahar Ormanı, Tema Vakfı aracılığıyla oluşturuldu.

Albümleri

109876543210 (2005, İstanbul Plak)
1. Değmez
2. Gezegen X
3. Cinayet
4. Belki
5. Dene
6. Kaf Dağı
7. Aşk Yangın
8. A) Şık
9. Aşinayım Firara
10. Adımı Söyle

Tek Başıma (2002, İstanbul Plak)

1. Kim Bilir
2. Dağları Deldim
3. Hep Yek
4. Oof
5. Kırıldım
6. Deli Gibi
7. Onun İçin
8. Aşka Dair
9. İki Adım
10. Daa

Laubali (1999, Peker Müzik)

1. Laubali
2. Vurma
3. Biri Var
4. Biberi Bol
5. Bu Kalp
6. Kumdan Kaleler
7. Yazmamışlar
8. Ve Olamadı Aşk
9. Sorma
10. Beni Yakan Aşkın
11. Bir Yaz Günü

Öz (1998, İstanbul Plak)

1. Bahar
2. Öz
3. Yol
4. Saat
5. Paparazzi
6. Tarlalar
7. Duvar
8. Dünya
9. Çok
10. Hiç

Kime Ne (1995, Peker Müzik)

1. Aşk Herşeyi Affeder mi?
2. Sebepsiz Savaş
3. Duvaksız Gelin
4. Yar Bana Varmadı
5. Kime Ne
6. Herkes Şanslı Doğmuyor
7. Niye Bana Bu Ceza
8. Adresler Karıştı
9. Var mı Yan Bakan
10. Gel Bu Yaz